Günümüzde internetin gelişmesiyle sosyal medya araçları çoğalmış ve insanlar tarafından daha çok kullanılmaya başlanmıştır. Uygulamaya duyulan güvenden ötürü kullanıcılar kendi kişisel bilgilerini paylaşarak gizlilik kurallarını esnetmişlerdir.
Bunu fırsat bilen dolandırıcılar, bilindik bankaların isimleri ve logolarıyla sosyal medya ağlarında sahte hesap açarak sponsorlu/reklam ve normal yayınlarla ulaştığı kullanıcıların hesaplarını ele geçirmektedir.
Kullanıcı, reklam içindeki linke tıkladığı zaman bankanın resmî sitesi ile değil, resmî siteye çok benzeyen bir kopya arayüz ile karşılaşmaktadır.
Burada genelde kullanıcı bilgileri, kredi kartı bilgileri ve şifreleri soran bir ekranla karşılaşır ve kişi bu bilgileri verdiği anda hesaplardan yüklü miktarda para çekilmektedir. Bu nitelikli dolandırıcılıktır ve Türk Ceza Kanunu’nda 157-159. Maddeleri arasında düzenlenen bir suç olup sosyal medya uygulamalarının da sorumluluğu vardır.
Büyük sosyal medya mecraları, para kazanma değil, güven odaklı düşünerek işletme hesaplarından, reklam vermeden önce güvenlik doğrulaması yapmadığı sürece sorumlu olurlar. Facebook, İnstagram, Twitter gibi sosyal mecralarda bu durum sıkça yaşanmaktadır. Böyle bir durumda yapılması gerekenler şudur:
Kişi parasının çekildiğini görür görmez durumu bankanın çağrı merkezine bildirmesi gerekmektedir. Cihaza uygulama indirildiyse silinmelidir.
Kişi, bu suçtan mağdur olduğunu ispat edecek şekilde delilleri ve şikâyet dilekçesi ile birlikte bulunduğu yerin müracaat savcılığına şikâyette bulunmalıdır. Ancak bu tür suçlara ilişkin ceza davaları uzman bir ceza avukatı eşliğinde daha iyi ilerlemektedir.
Sosyal medya uygulamalarının kendi sisteminde bir şikâyet birimi olup savcılığa yapılan şikâyetten ayrı olarak bu birime de durum anlatılmalıdır.
Böyle uygulamalar kendilerine gelen olayların bildirilmesi durumunda tedbirlerini artırmaya ve kullanıcıların güvenliğini sağlamaya yönelik çalışmalarını hızlandırabilirler.
