Corona virüs (COVID-19) nedeniyle çalışma düzeninde meydana gelen değişiklikler birçok soruyu da beraberinde getirdi. İşini kaybeden çalışanların da ev kiraları konusunda akıllarında birçok soru işareti var.
Kiralarda indirim talep edilebilir mi, hangi durumlarda dava açılabilir?
Kira sözleşmesi devam ettiği sürece kiracı kirayı ödemekle yükümlüdür. Ev kiralarının ödenememesi Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan aşırı ifa güçlüğüdür. Yani borcunu birtakım beklenmedik güçlüklerden dolayı zamanında ve yerinde ifa etmesinde zorluk çekilmesidir.
İfa güçlüğü şöyle açıklanabilir:
Kiracı, aylık kira ücretinin salgın dönemi süresince indirilmesini talep edebilir. Burada, ödemesi gereken kira bedelini salgın nedeniyle ödeyemediğini ispat etmeli ve bu salgın dönemi etkisini sürdürdüğü süre için uyarlama talep edilebilir.
Eğer ev sahibi zam yapmışsa, yapılan bu zamma karşı çıkarak bulunduğu yer mahkemesinde uyarlama davası açabilir. Bunun için önce ev sahibine zammı kabul etmediğine ve kira bedelinde uyarlama talep ettiğine ilişkin ihtarname gönderir. Uzlaşma sağlanamazsa uyarlama davasını açabilir. Ancak salgın sebebiyle kirasını ödeyemediğini ispatlaması gerekir.
Kiracı ekonomik olarak varlıklı ise kirasını ödemekten kaçınamaz.
İşten çıkarılan çalışan ev kirasını ödeyemezse veya kiracının çalıştığı iş yerinin resmi makamlarca kapatılması veya bizzat kendisi tarafından iş yerine artık müşteri gelmemesi, genel sağlık hali nedeniyle kapatmak istemesi halinde mücbir sebep halini kullanabilecek ve kira bedelinde indirim talebinde bulunabilecektir.
Salgın nedeniyle kira borcunu ödeme durumu iflas etme, sürekli gelir kaybından mahrum kalma, işten çıkarılma gibi problemler yüzünden çekilmez bir hal alırsa kira sözleşmesi haklı nedenle tazminatsız bir şekilde feshedilebilir. Yine de feshedilmezse kiracı biriken kira borçlarını (eğer ödeyebilecek durumda olup da salgın sebebiyle erteliyorsa) süre bitiminde ödemek zorundadır. Aksi takdirde ev sahibi kira bedelini icraya koyarak isteyebilir.