3 Mayıs, Dünya Basın Özgürlüğü Günü

Birleşmiş Milletlerin kararıyla her yıl 3 Mayıs, “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanıyor.
Hak ve özgürlük arasındaki ayırda bakarsak; insan hakları din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeksizin herkesin eşit şekilde sahip olduğu haklardır. Doğumla başlayıp ölümle sona eren, dünyanın her yerinde geçerli olup, evrensel olan haklardır. Vazgeçilmez, devredilmezdir. Kanunlarda, uluslararası sözleşmelerde düzenlenmiş olup devletlere bu hakların korunması için birtakım yükümlülükler verilmiştir.
Özgürlük ise herhangi bir kısıtlama ve zorlama olmadan düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumudur. Temel hak ve özgürlükler Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından koruma altına alınmış haklardır. İstisnalar dışında bu hakların kullanımı engellemez.
Bu bağlamda basın özgürlüğü, haber, fikir ve düşünceleri, çoğaltıcı araçlarla, serbestçe açıklayabilmek özgürlüğü olarak betimlenebilir. Kısaca, bilgi ve düşünceleri toplayarak, yorum ve eleştirilerle çoğaltabilmek ve bunları serbest olarak yayımlayıp dağıtabilmek haklarını içermektedir.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Anayasa madde 26/1’de ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Anayasa’nın 26. Maddesi “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir” hükmünü düzenlemektedir.

Related Posts